DERGAHA ADANAN KATIR

    Şeyh Muhammed Osman Siraceddin Hazretleri, babası Şeyh Muhammed Alaaddin Tavilî Hazretleri’nden naklen onun bir hatırasını şöyle anlatır:

    Gerco isimli bir köyde elli yaşında bir zat vardı. Bu adamın çocukları olmuyordu. Bu adam bir gün Şeyh Alaaddin’in dergahına gelerek, Allahu Teala’nın kendisine bir çocuk ihsan etmesi için dua etmesini rica eder. Eğer bu dileği yerine gelirse de, dergaha bir adet katırı hediye edeceğine dair söz verir.

    Şeyh Alaaddin Hazretleri onu kırmayarak eline yazılı bir dua verir ve ne yapacağına dair talimatlarını bildirir.

    Aradan az bir zaman geçtikten sonra, o zatın hanımının hamile olduğu anlaşılır. Dileğinin yerine geleceği bu şekilde belli olunca, bu sefer cimrilik damarı tutan o adam katırı dergaha vermekten vaz geçer. Daha çocuk doğmamış ve dileği de tam yerine gelmediğinden, aklınca o katırı satıp bu işten sıyrılmak ister. Çocuk doğduğu taktirde de, elinin altında katır olmayacağından, bu sözden kurtulduğunu düşünür.

    Adam katırı satınca etrafında bu işi bilenler tarafından ayıplanır. Ayıplanınca bu sefer utancından, o katırın parasının iki katı bir miktar parayı getirip Şeyh Alaaddin’e vermek ister. Şeyh Alaaddin de o parayı kabul etmeyip:

    -“Ben, kendisinden bir şey istemedim. Kendi, işi olursa gönül rızasıyla vermek üzere hanegâha bu adağı adadı. Katırı vermediği takdirde, çocuk annesinin karnında kalacaktır”, diye buyurur.

    Katır gelmeyince, adamın karısı Allah (c.c.)’ın cezası olarak çocuğu doğuramayıp karnında kalır. Bu şekilde dört yıl kadar o kadın çocuğu karnında taşır.

    Adam baktı ki, Şeyh Alaaddin’in haber verdiği her şey aynen başına geliyor, bir gün büyük bir pişmanlık ve korku içinde dergaha gelir ve Şeyh Alaaddin’den bu zor durumdan kurtulmak için yardım ister.

    Şeyh Alaaddin de, “Artık çocuk için benden dua isteme, eşinin kurtulması için iste!”, diye buyurduktan sonra eşinin kurtulması için dua eder. Nitekim aynı gece adamın hanımı ölü bir çocuk doğurur ve kurtulur.

(Kaynak:siraceddin.com)