EMR-İ MARUF VE NEHY-İ MÜNKERLE İLGİLİ SÖZLER

  BÜYÜKLERDEN SÖZLER

 

“Benim yoldan ayrıldığımı görürseniz, beni doğrultunuz ve bana nasihat ediniz. Çünkü mümin din kardeşine nasihat eder.”
HAZRETİ ÖMER (R.A)-(Kayn.:İsl.Büyüklerinden Latifeler)

 

“Allahü teâlâya kavuşturan yola dâvet edenler, fâsık kimselere dahi kaba ve kırıcı olmamalılar. Onlara rıfk ile muâmele edip, ihsân ve kerem göstererek gönüllerini hoş tutmalılar ki, kendilerine yönelsinler. Ancak bu meyil gerçekleştikten sonra nasîhatte bulunsunlar.”
ALİ HAVÂS BERLİSÎ-(Kayn.:Evliyalar Ans.)

 

“Allahü teâlânın emirlerini hatırlatan, nasîhat eden bir kardeşin, sana altın hediyye edenden daha hayırlıdır.”
BİLÂL BİN SA’D(Kayn.:Evliyalar Ans.)

 

“Emr-i bilmaruf yani iyilikleri emretmek, ancak ümmetin üzerinde ittifak ettikleri mevzularda olur. Ümmetin üzerinde ihtilaf ettikleri konulara gelince, bu hususta, kimseye emr-i bilmaruf yapmak vacip değildir.”
SÜFYÂN BİN UYEYNE-(Kayn.:İsl.Büyüklerinden Latifeler)

 

“Kim arkadaşına kimsenin olmadığı yerde, yalnız başına nasihat ederse, onu süslemiş olur. Kim de arkadaşına alenî, halk arasında nasihat ederse, onu lekelemiş olur.”
MUHAMMED CEVÂD TAKÎ-(Kayn.:İslam Büyüklerinden Latifeler)

 

“Aklı olmayana Hakk’ı söylemek, öküzün boynuna inci gerdanlık takmaya benzer.”
GÖNENLİ MEHMET EFENDİ-(Kayn.:İl.İrf. ve Hizm. P. Gön.Mehmet Ef.)

 

 

“Nasîhat edince fitne çıkma durumu varsa, bu hayırlı işten vazgeçilir. Nasîhati, kabûl edenlere, dinleyenlere yapmak gerekir.”
ANKARAVÎ İSMÂİL RUSÛHÎ-(Kayn.:Evliyalar Ans.)

 

“Allahü teâlânın sünneti; mahlûkâtın ayıp ve kusurlarını setretmek, gizlemektir. Peygamberlerin sünneti müdârâdır. Müdârâ, kendisine veya başkalarına zarar gelmek korkusundan dolayı iyiliği emretmek ve haramı men etmek mümkün olmazsa, böyle hâllerde fitneye sebep olmamak için, fitneye mâni olmak için susmak, idâre ederek güzel muâmelede bulunmak ve yüze gülmek demektir. Evliyânın sünneti ise, insanların eziyet ve sıkıntılarına tahammül etmektir.”
HASAN SEZAÎ-(Kayn.:İslam Alimleri Ans.)

 

“Nehy-i münkerin esası, nehy-i münker yapanın, günah işleyene, günah işlediği için üzülmesi, şefkat ve acıma nazarı ile bakmasıdır. Onu, bir kimsenin, oğlunu kötülükten menetmesi gibi menetmelidir. Yumuşak muameleyi elden kaçırmamalıdır.”
İMAM-I GAZALÎ-(Kayn.:Kimya-yı Saadet)

 

“Memurların bozukluğu, devlet reislerinin ve sultanların bozukluğundan ileri gelir. Sultanların da bozukluğu, alimlerden olur. Çünkü onları ıslah eylemez, doğru yola çağırmaz ve kötülük işleyince onları ikaz etmezler.”
İMAM-I GAZALÎ-(Kayn.:Kimya-yı Saadet)

 

“Müslümanın din husûsunda nasîhatı gizlemesi, yapmaması helâl olmaz. Kim nasîhatı yapmazsa, müslümanlara hîle yapmış olur. Müslümanlara hîle yapan, dîne hîle yapmış olur. Dîne hîle yapan da, Allahü teâlâya, Resûlullah efendimize ve müminlere ihânet etmiş olur.”
BERBEHÂRÎ-(Kayn.:Evliyalar Ans.)

 

Bir sözü anlamayacak kimseye söyleme! Çünkü o söz, ona zararlı olup, fayda vermez.”
ABDULLAH BİN ZEYD–(Kayn.:Evliyalar Ans.)

 

 

 

 

 

YORUM YAP