HAYVANLARA ŞEFKAT

 

HAYVANLARA ŞEFKAT

    Bediuzzaman Saîd Nursî Hazretleri Ümmmet-i Muhammed (S.a.v.)’e büyük bir şefkati bulunduğu gibi hayvanlara da şefkati ileri derecedeydi. Hayvanlar hakkında, “İnsanlar bu hayvanların sahibi değil, mutasarrıfıdırlar (kullanan)” diye buyuran Üstad Hazretleri’nin hayatından hayvanlara muameleye dair bazı tespitler;

    Eşekler hakkında;

    Eşeklere ‘Eşek’ kelimesinin kullanılmasını hoş karşılamıyormuş şöyle buyurmuş;
    –“Bunlara eşek demeyin, hayvana hakaret oluyor. ‘İşlek’ deyin, çünkü bunlar çok çalışkan hayvanlardır.”

    Karınca;
    Bir gün talebelerin kazdıkları yerlerden karıncalar çıkınca:
    -“Bırakın orayı! Bir ev yıkıp, başka bir ev yapmak olur mu? Bunları dağıtmayın başka bir yer kazın!”, diye buyurmuş.

    Keklik;
    Birinin keklik avladığını görmüş ve o adama;
    -“Sen bunu eşinden ayırdın. Dişisi yalnız kaldı, şimdi ağlıyor, sızlıyor…” diye buyurmuş, o kişi de bu ikazdan sonra keklik avlamaktan tamamen vazgeçmiş.

    Sinek;
    Pencerenin dışında üşümüş halde duran sinekleri görünce onları içeri almış ve talebesine şöyle demiş:
    -“Bu zavallıları niye dışarı çıkarıyorsunuz?”

    Fare;
    Farelerin çıktığı yere, ekmek ufağı, bulgur ve şeker koymuş, ve koyduğu şeker için de talebesine;

    -“O da, onların çayı olsun, sen çaysız idare ediyor musun?”, diye buyurmuş.

    Tahta Kurusu;
    Bir gün kaldığı odada tahta kurularını görünce, talebelerine birer tavuk tüyü vermiş ve ;
    -“Kardaşlarım, burada çok tahtakuruları var. Siz bunları dışarı çıkarın. Sakın birini bile öldürmeden, bu tüylerin ucuyla tahtakurularını silkeleyin. Ama, tekini bile öldürmeyin!”, diye emretmiş.

    Yabani hayvanlar;
    Bir gün dağda yabani elmaları toplayıp yemek isteyen talebesine mani olarak;
    -“Bizim rızkımız bağlardadır. Cenab-ı Hakk bizim rızkımızı oralarda tayin etmiştir. Yabani meyveler yabani hayvanların hakkıdır, yemeyin!”, diye buyurmuş .

 

 

(Kaynak:Bediüzzaman’ın Rûznamesi)

 

 

YORUM YAP