MEDİNE’DEKİ ARNAVUT GENÇ

 

    Bir Hocaefendi, Bitlis’li Molla Kayser Bildik Hocaefendi’den naklen bir hatırasını anlatıyor;   

    Kayser Hoca Ravda-i Mutahhara ziyareti için Medine’dedir. Bir gün Mescid-i Nebevi’nin dışında bulunan tuvaletlerin önünde küçük bir arbede olur. Orada dört adet polis bir genci yakalarlar. Yakaladıkları o genç adam ise gözyaşları içinde, kendisinin dilenci ve hırsız olmadığını söyleyerek polislere yalvarmakta, ricalarda bulunmaktadır. Kayser Hoca o gencin yüzüne bakınca o yüzü hemen tanır. Çünkü o genç, devamlı Ravda-i Mutahhara’yı ziyaret etmekte ve orada gözyaşları döktüğüne şahit olduğu sarışın bir Arnavut gencidir.

    Kayser Hoca Arapça bildiğinden hemen polislerin yanına gider ve yakaladıkları bu gencin ne suçu olduğunu sorar. Polisler de hocaya kızıp bu meseleye karışmamasını, bu gencin altı yıldır buralarda kaçak olarak yaşamakta olduğunu, tam yakalayıp memleketi olan Arnavutluk’a iade etmek istediklerinde, hemen kaçıp Ravda-i Mutahhara’nın içine sığındığını, oranın içinde tutuklama yapamadıkları için de, bugüne kadar onu sınırdışı edemediklerini söylerler. Bugün tam tuvaletlerin önünde yakalayınca artık kaçamadığını anlatırlar.

    O sarışın Arnavut genç polisleri yaptığı rica ve yalvarmalar işe yaramayınca onlardan son bir ricada bulunur. O ricası da; kendisini Ravda-i Mutahhara tarafına döndürmelerini, hiç olmazsa uzaktan Resulullah Efendimiz (s.a.v.)’e bir şeyler söyleyeceğini ifade eder.

    Polisler bunun üzerine o gencin yönünü Ravda tarafına çevirip alaylı bir şekilde, söyle bakalım söyleyeceğini derler.

    O genç, o anda Ravda’ya baktı… baktı.. ve;

    “-Ya Resulullah! Seninle anlaşmamız böyle miydi? Ben seninle bir anlaşma yaptım. Senin için annemi babamı bıraktım, dükkanımı kapattım. Buraya kadar geldim. Ve sana söz verdim komşu olacağım. Ama bak bunlar engel oluyor Ya Resulallah!.. Ya Resulallah niye müdahale etmiyorsun? Ya Resulallah niye müdahale etmiyorsun?” dedi ve yere yığılıverdi.

    Polisler onu numara yaptığını düşünüp kızdılar ve tekmeleyerek ayağa kalkmasını istediler. Fakat onda hiçbir hareket görmeyince ambulans çağırmak zorunda kaldılar. Kısa zamanda ambulans geldi ve onu kontrol eden sağlık görevlileri onun vefat ettiğini tespit ettiler.

    O gencin hakikaten bir Resulullah aşığı olduğunu anlayan polisler gözyaşlarına boğulurlar ve yaptıklarına çok pişman olurlar. Hatta, belki affeder diye, onun cenazesini kendileri omuzları üzerinde taşıyarak Cennetu’l-Bakî mezarlığına defnederler.

 

(Kaynak:youtube.com/OWLDCTq8g3c)

 

 

 

YORUM YAP