SON AMEL

 

 

SON AMEL

       Şeyh Şamil Camii/Beykoz

    Mesut Demir Hocaefendi anlatıyor;

    İstanbul’daki Elmalı Barajı yakınındaki Şeyh Şamil Camii İmamı, her ikindi namazından sonra, oradaki cemaate bir Hadis kitabından hadisler okuyup okuduğu hadisin konusuna uygun kısa sohbetler yapıyordu.

    Yine bir gün yine ikindi namazı kılındı ve İmam Efendi, sohbete başladı. O arada bir adam arabasıyla camimin yanına park edip, yetişemediği ikindi namazını son cemaat yerinde kılmaya başladı.

    İmam Efendi o gün, okuduğu hadis’in mânâsı da, ‘Allahu Teala’nın bir kulu hakkında onu affedip de, tertemiz bir şekilde huzuruna almayı istiyorsa, ona ölmeden önce son anlarında ihlaslı bir amel nasip eder, o ihlaslı ameli de kimseye anlatamadan ruhunu teslim alır’ şeklinde bir hadis imiş.

    İmam Efendi bu hadisi okuyup sohbetini bitirdikten sonra dışarı çıkmak üzere iken, sonradan camiye gelip namaz kılan o adam İmam Efendi’ye yanaşıp, “Hocam az önce kulak misafiri olduk, bir hadis-i şerif okudunuz. Efendimiz (s.a.v.) şimdi burada olsaydı, Efendimizin sözünü havada mı bırakacaktık? Bu hadis-i şerif yerde kalmasın bununla bir amel edelim Hocam! Bir teşvik olsun, ne eksik varsa halledelim burada…” diyerek hayır niyetini bildirdi.

    İmam Efendi de, Caminin yeni açıldığını ve halılarının eksik olduğunu, istiyorsa halıları temin edebileceğini, bunun için de 5000 TL’lık bir miktarın yeterli olabileceğini söyledi. O adam da, halıların iyi kalitede olmasının daha uygun olacağını söyleyip 7000 TL para verdi ve bir kartını bırakıp gitti.

    Yaklaşık iki gün sonra halılar gelip Camiye serilince, İmam Efendi o hayır sahibini arayıp durumdan bir haber vermek istedi. Kartta adamın ismi Mehmet olarak yazıyordu. Üzerindeki telefon numarasını arayınca karşıdan bir hanım cevap verdi. İmam Efendi, Mehmet Bey’le görüşmek istediğini söyleyince, önce kadın hiçbir cevap veremeden suskun kaldı. İmam Efendi ısrar edince sorduğu zatın iki gün önce akşam namazında vefat ettiğini söyledi.

    Meğerse Mehmet Bey, o hayrı yaptığı günün akşamında, hadis-i şerifte beyan edildiği gibi, kimseye o hayrını anlatamadan vefat etmiş.

 

(Kayn.:youtube.com/xQur76rkSdw)

 

******

قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَ سَلَّمَ :  إِذَا أَرَادَ اللّٰهُ بِعَبْدٍ خَيْرًا اِسْتَعْمَلَهُ 

فَقِيلَ :  كَيْفَ يَسْتَعْمِلُهُ يَا رَسُولَ اللّٰهِ ؟

قَالَ :  يُوَفِّقُهُ لِعَمَلٍ صَالِحٍ قَبْلَ الْمَوْتِ

 

Hz. Enes bin Malik(r.a.)’in rivayetine göre;

Rasulullah Efendimiz (A.S.) buyurdular ki: “Allahu Tealâ bir kul için hayır murad ettiği zaman onu kullanır.”

 Sahabeden; “O kulunu nasıl kullanır? Ya Rasulallah!” diye, soruldu.

 Efendimiz şöyle buyurdu:

-“Ölümünden önce, onu bir amel-i salih işlemeye muvaffak kılar.” buyurdu.

                                                                                                              (Sahihu’t-Tirmizî)

 

 

 

 

YORUM YAP